Blog

Herkesin Otizmi Kendine

Herkesin Otizmi Kendine

 

Yapılan yeni genetik araştırmalar, otizm durumunun her bireyi diğerinden daha farklı biçimlerde etkilediğini ortaya koyuyor. Otizm neredeyse her bireyde tamamen farklı ve özgün bir profil çizdiği için, otizmin neden olduğu zorlukları ortadan kaldırmaya yönelik Özel Eğitim süreçlerinin ve diğer destekleyici terapilerin de kişiselleştirilmesi büyük önem kazanmaktadır.

AutismSpeaks ve Google’ın ortak yürüttüğü MSSNG projesi kapsamında, 7000 genomun sekanslaması yapılıyor ve insan genomundaki 3.2 milyar harften oluşan bu genetik kod aracılığıyla, otizmin altında yatan mekanizmalara ilişkin daha “bütüncül” bir bakış açısı hedefleniyor. MSSNG projesi, Google ve Autism Speaks platformu işbirliğinde, otizm alanında dünyanın en büyük genomik veritabınını oluşturuyor. Çalışmada, otizmden etkilenen 10,000’den fazla ailenin DNA’sının sekanslaması yapılıyor. Google Cloud platformu da, bu çalışmanın verilerini, dünyanın her yerindeki araştırmacılara ücretsiz olarak erişilebilir hale getirecek.

Otizm neredeyse her bireyde tamamen farklı ve özgün bir profil çizdiği için, otizmin neden olduğu zorlukları ortadan kaldırmaya yönelik Özel Eğitim süreçlerinin ve diğer destekleyici terapilerin de kişiselleştirilmesi büyük önem kazanmaktadır.

Yürütülen çalışma, otizm durumunun genetik mekanizmalarının, bugüne dek düşünüldüğünden çok daha karmaşık olduğunu ortaya koydu. Fakat şu ana dek elde edilen en önemli sonuçlarından biri belki de, otizmin her bireyde farklı bir profil sergilediğidiydi. Otizm tanısı almış ikizlerde bile, otizmin farklı özellikler gösterdiği ve bu çocuklara yönelik eğitim ve terapi süreçlerinin de, söz konusu çocuğun yaşadığı güçlüklerin bireysel olarak değerlendirilmesi ve ayrı ayrı kurgulanması gerektiği ortaya çıktı. Çalışma bir anlamda, otizmin her bireyde aynı özellikleri gösteren genel geçer bir durum olmadığı, bu nedenle bir ‘durum’ olarak değil, bir ‘spektrum’ olarak tanımlanması gerektiğinin altını yeniden çizmiştir.

Bu çerçevede, otizm tanısı almış bir çocuğun yalnızca Özel Eğitim ve diğer destekleyici terapileri alıyor olması yeterli değildir. Anne babaların, çocuklarına verilen tüm Özel Eğitim ve destekleyicisi terapi süreçlerinin çocukları için ne kadar kişiselleştirildiğinden ve özelleştirildiğinden emin olmalıdırlar. Sürecin aşamalarından, kurgusundan, hedeflerinden ve elde edilen öğrenme ve gelişme sonuçlarından da düzenli olarak haberdar edilmelidirler.