Blog

Otistik Spektrum Bozukluğunda Sosyal İletişim Güçlükleri

çocuklarda-iletişim-güçlüklerOtizm tanısı almış çocukların ebeveynleri, belki de en çok çocuklarının iletişim alanında yaşayabilecekleri güçlükler nedeniyle kaygılanmaktadır. Çocuğa iletişim alanında doğru desteği verebilmek için öncelikle iletişim sürecindeki dinamiklerin doğru anlaşılması gerekir. Bu sayede, Otistik Spektrum Bozukluğu tanısı almış çocuktaki tipik iletişim gelişimi ve gecikmiş ya da farklı iletişim gelişimi arasındaki farklılıklar değerlendirilebilir.

Çocuğa iletişim alanında doğru desteği verebilmek için öncelikle iletişim sürecindeki dinamiklerin doğru anlaşılması gerekir.

İletişim dendiğinde aklımıza ‘sözcükler’ ve ‘konuşma edimi’ gelir. İletişim için sözcüklere gereksinim duysak da, iletişim kavramı genel olarak değerlendirildiğinde sözcüklerin ötesinde daha geniş bir kavramdır. İletişim aynı zamanda sözel olmayan davranışları (gözler, yüz ifadeleri ve jestler) içerir. Hem sözel hem de sözel olmayan davranışlarla isteklerimizi bildirir, duygularımızı ifade eder, düşüncelerimizi ve fikirlerimizi paylaşır ve sorunlarımızı çözmeye çalışırız.

İletişim sürecinin başarısı yalnızca anlaşılır mesajlar aktarmak değil, aynı zamanda karşınızdaki insanın aktardığı mesajı anlayabilmekte yatar. İster sözel olsun ister olmasın, gerek sözcükler gerekse jest ve mimik gibi beden dilinin unsurları, anlaşılmaları için belli bir yorumu gerekli kılar. Birisi konuşurken beklemek ve dinlemek, daha sonra konuşmacının söyledikleriyle bir yorum ya da soru ile bir ilişkisellik kurmak, iletişim sürecinin temel dinamiklerindendir.

İletişim sürecinin başarısı yalnızca anlaşılır mesajlar aktarmak değil, aynı zamanda karşınızdaki insanın aktardığı mesajı anlayabilmekte yatar.

Çocukların genel gelişim süreci içinde baktığımızda, beş yaşındaki bir çocuğun yukarıda açıklandığı anlamda sosyal iletişim becerilerine sahip olması beklenir. Öte yandan bu gelişim birden ortaya çıkmaz. Çocuk doğduğu andan başlayan bir süreç içinde, sosyal iletişim becerileri yavaş yavaş oluşur. Erken süreçlerde bu sosyal ve iletişim alanındaki süreçleri bilmek, çocuğun sosyal ve iletişim becerilerini daha baştan gözlemleme şansını sunar.

1 Yaşına Kadar Sosyal İletişim:

Yaşamın ilk aylarında, çocuklar çevrelerinde gördükleri yüzlerden, özellikle annelerinin yüzünden çok etkilenirler. Bebeğin annesinişn yüzü ile ilgilenmesi, onun sosyal bir canlı olma yönünde attığı ilk adımdır. Bu sürecin ardında henüz sözcüklerin yer almadığı bir iletişim süreci başlar. Bebek, el çırpma gibi basit hareketleri ve sesleri taklit etmeye çalışır. Özellikle annesinin sesine duyarlı olan bebek, çoğunlukla annesinin sesini duymak ister. İlk yılın sonuna doğru, bebek daha sosyalleşir. Kendisine işaret edilen nesnelere bakar ve bazen ilk sözcüklerini söyler. Eğer çocuğunuz size bakmıyor ya da sesinize tepki vermiyorsa, sosyal iletişim anlamında bazı ilk gelişim noktalarını kaçırıyor olabilir.

1-2 Yaş Arası Sosyal İletişim:

İki yaşına basıp da henüz konuşmaya başlamamış çocuklar bile, beden dilleri ve jestleriyle net mesajlar aktarırlar. Ebeveynlerinin dikkatini çekmek için elleriyle bazı nesneleri tutup bunları onlara uzatırlar. “Hayır” ve “Güle güle” anlamına gelen baş ve el hareketlerini yapmaya başlarlar. Çocuk 14 aylık olduğunda istediği bir eşyayı işaret edebilir ve 16 aya gelindiğinde, ebeveynlerinin de bakmaları için eşyalara işeret ederler. Bu, ilgi duydukları birşeyi ebeveynleriyle paylaşma isteklerini gösterir. Bu işaret etme, aslında sözcüklerle iletişimin de ilk adımını oluşturur. Bebek zaman içinde işaret etmek yerine bazı sesler çıkarmaya başlar.

İkinci yılın sonunda, çocuklar genel olarak kelimelerle iletişim kurmaya başlarlar. Yaklaşık 300 sözcüklük bir repertuarlar, sorular sorar ve ilgi alanlarını yanındakilerle paylaşır.

Okul Öncesi Dönemde (3-5 yaş) Sosyal İletişim:

Okul öncesi dönemde çocukların sözcük haznesi 6000’e çıkar ve çocuklar daha uzun cümleler kurmaya başlar. Fakat bu yıllardaki en büyük değişiklik, çocukların konuştukları konulardadır. İletişimin kapsamı artık yalnızca burada ve şimdi ile sınırlı değildir. Okul öncesi çocuk, gelecekten, geçmişten ve problem çözümünü içeren konulardan konuşmaya başlamıştır. Diyalog kurmaya başlayan çocuk, iletişim sürecine yorum ve sorularını da eklemeye başlar.  Çocuğunuz bu dönemde konuşuyor olabilir. Düzgün ve uzun cümleler kuruyor olabilir. Fakat eğer iletişim süreci içinde karşısındaki kişinin söyledikleri ile bir bağ kuramıyor ve sorularıyla ya yada yorumlarıyla diyalog anlamında karşılıklı bir yapı kuramıyorsa, iletişim becerilerinin sosyal anlamda desteklenmesi gerekmektedir.