Blog

Otizmli Çocuklar Sosyalleşebilir!

otizm-sosyalleşme

Otizmli çocuklar sosyalleşebilir!

Otizm tanısı almış çocukların akranları ile bir araya geldiklerinde onlarla iletişime geçip sosyal ilişkiler kurma anlamında yaşadıkları güçlükler, ebeveynlerin de en çok kaygı duydukları alanlardan biridir. İletişim ve sosyal beceriler alanında destek almamış otizmli çocuklar, okulda sınıf ortamında ya da akranları ile bir araya geldikleri diğer topluluklarda, iletişim kurma ve sosyalleşme alanlarında ciddi sorunlar yaşayabilmekte ve bu durum çocukların diğer becerilerini göstermelerine engel olabilmektedir. Otizm tanısı almış ya da değişik alanlarda gelişimsel farklılık gösteren çocukların birey olarak kendi potansiyellerini tam olarak gerçekleştirmelerini engelleyen iletişim ve sosya beceriler, akran etkileşim gruplarında çocuklara kazandırılabilir.

İletişim ve sosyal beceriler alanında destek almamış otizmli çocuklar, okulda sınıf ortamında ya da akranları ile bir araya geldikleri diğer topluluklarda, iletişim kurma ve sosyalleşme alanlarında ciddi sorunlar yaşayabilmekte ve bu durum çocukların diğer becerilerini göstermelerine engel olabilmektedir.

Yakın geçmişte tamamlanmış dört yıllık bir çalışma, çocukların kendi yaşıtları ile bir araya geldiği grup derslerinde ve çalışmalarında, sosyal becerilerin otizm tanısı almış çoucklara kazandırılabildiğini göstermiştir. Kansas Üniversitesi’nden Debra Kamps, 1970’li yıllarda otizm tanısı almış çocukların sosyal ve iletişim becerileri üzerinde çalışmaya başlamış. ABD’de Eğitim Bakanlığı tarafından finanse edilen dört yıl süreli çalışmada, Otistik Spektrum Bozukluğu tanısı almış, Kansas ve Washington’daki 95 çocuk ile çalışılmıştır. Bu 95 çocuktan 56 tanesi, anaokul ve birinci sınıf arasındaki dönemde, tipik gelişim gösteren akranlarıyla iki üç kişilik grup çalışmalarına alınmış, kalan 39 çocuk da kontrol grubu olarak çalışmaya dahil edilmiştir.

Sosyal akran grubu, aktiviteler sırasında, birşey isteme, yorumda bulunma ve “Lütfen”, “Teşekkür ederim” gibi nezaket ifadelerini kullanma gibi farklı alanların öğretilmesine odaklanmıştır. Eğitmenler daha sonra, çocukların grup içinde öğrendiklerini grup dışında da kullanıp kullanmadıklarını takip ederek, öğrenimin kalıcılığını da sınamışlardır. Araştırmacılar, çocukların grup içinde öğrendiklerini genelleyerek, diğer akran grupları içinde, okulda sınıf ortamında da kullanmayı sürdürdüklerini berlitmişlerdir. Okul öğretmenleri de, grup etkinliklerine katılan çocukların daha sosyalleştiğini ve sınıf içinde davranışlarının düzeldiğini ifade etmişlerdir.

Okul öncesi çocukların bu gibi akran etkileşim gruplarına katılması, onların daha sonra okul ve sınıf ortamlarında kendilerini daha rahat ifade etmelerini, akranları ile uyumu bir sosyalleşme içine girebilmelerini sağlamakta ve genel anlamda iletişim becerilerini geliştirmektedir.

Bu gibi akran etkileşim grupları okullarda kaynak sıkıntısı nedeniyle elbette yoğun ve sürekli olarak oluşturulamamaktadır. Bu gibi gruplara katılacak çocukların da temel düzeyde sosyal ve iletişim becerilerine sahip olması beklenmektedir. Okul öncesi çocukların bu gibi akran etkileşim gruplarına katılması, onların daha sonra okul ve sınıf ortamlarında kendilerini daha rahat ifade etmelerini, akranları ile uyumu bir sosyalleşme içine girebilmelerini sağlamakta ve genel anlamda iletişim becerilerini geliştirmektedir.