Blog

Otizmi Sanatla Anlayın!

Otizmi Sanatla Anlayın!

Sanat, en basit anlamıyla duyguların dışavurumu olarak, insanın duygudurumu ile hep yakın bir ilişkisellik içinde olmuştur. Sanat yapıtları, insan duygularının somutlaşmış dışavurumları olarak bize insan olmak ve dünya hakkında çok şey söyler. Buna koşut olarak, sanat yapıtını ortaya koyma süreci de, duyguların ve algıların bir sağaltımıdır. Başka bir deyişle, sanat yapıtının ötesinde, sanat yapıtını ortaya koyma sürecinin kendisi de, bize hem kendimiz hakkında hem de betimlemeye çalıştığımız dünya hakkında çok şey söyler. Sanat bu nedenle, hem yaratıcısı olan sanatçıya, hem de tüketicisi olan izleyicisine, terapi niteliğinde bir deneyim de sunar.

Sanat yapıtları, insan duygularının somutlaşmış dışavurumları olarak bize insan olmak ve dünya hakkında çok şey söyler. Buna koşut olarak, sanat yapıtını ortaya koyma süreci de, duyguların ve algıların bir sağaltımıdır.

Sanat etkinliklerinin ve sanat çalışmalarının, terapi amacıyla insan duygularının düzenlenmesinde kullanımı elbette yeni değil. Sanatın, artık nöroçeşitlilik olarak adlandırılan farklı algı sistemlerine sahip insanları anlamak, onların “normal” adı verdiğimiz çoğunlukla olan iletişimlerini kolaylaştırmak amacıyla, daha sistematik bir “terapi” formatında kullanımı ise görece daha yeni. Psikoloji alanında yakın zamanlı çalışmalar, resimden müziğe ve edebiyata uzanan farklı sanat dallarının, insanın ruh ve algı durumunu, hatta nörolojik yapısını nasıl etkilediğini ve etkileyebileceğini inceliyor. Bu bağlamda, otizm tanısı almış bireylerin de, sanat çalışmalarından nasıl yararlanabileceği sorusu, daha da önem kazanıyor. Peki otizm tanısı bireyin sanat çalışmalarından üst düzeyde yarar sağlaması için, bu sanat “terapileri”nden ya da sanat çalışmalarından ne beklemeliyiz.

Öncelikle, otizm bağlamında kurgulanacak sanat çalışmaları, çocuğa sanat eğitimi vermeyi, çocuğun belli bir sanat alanında “sanat eseri” olarak tanımlanabilecek bir yapıt üretmesini hedeflemez. Amerikan Sanat Terapisi Derneği’nin de tanımladığı gibi, sanat terapisi, “yaratıcı süreci kullanarak, her yaştan bireyin fiziksel, zihinsel ve duygusal durumunu geliştirmeyi hedefleyen bir zihinsel sağlık” uğraşısıdır. Bu tanımda da görüldüğü gibi, sanat terapilerinde sanat yapıtı değil, sanat üretim süreci önemlidir.

Sanat terapilerinde hedeflenmesi gereken bir diğer unsur da, sanatın bir iletişim aracı olmasıdır. Sözel ve sosyal iletişiminde zorluk yapayan birçok otizm tanısı almış çocuk için, sanat uğraşıları (drama, resim, müzik vb.) kendilerini ifade etmelerine, dış dünya ile iletişim kurmalarına olanak veren bir alan açmalıdır.

Amerikan Sanat Terapisi Derneği’nin de tanımladığı gibi, sanat terapisi, “yaratıcı süreci kullanarak, her yaştan bireyin fiziksel, zihinsel ve duygusal durumunu geliştirmeyi hedefleyen bir zihinsel sağlık” uğraşısıdır. Bu tanımda da görüldüğü gibi, sanat terapilerinde sanat yapıtı değil, sanat üretim süreci önemlidir.

Otizm spektrumu içinde yer alan birçok çocuk, aynı zamanda duyusal problemler yaşar. Sesleri, bizim duyduğumuzdan daha yüksek duyarlar, dokunma duyuları ya çok zayıf ya da gereğinden daha fazla güçlüdür. Bütün bu duyusal problemler, otizm tanısı içindeki çocuğun kendi beden bütünlüğüne ilişkin algısını da bozabilir. Bu sorunlardan kaynaklanan sıkıntılar, sanat yoluyla azaltılabilir, hatta ortadan kaldırılabilir. Kilden modeller yaparken kile dokunmak, suyla oynamak, müzikle uğraşmak, duyusal anlamda çocuğa destek olmalıdır.

Sanat etkinlikleri sırasında, çocuğunuzla gerçek zamanlı ve içten bir paylaşım anı yakalarsınız. Çocuk, sanat etkinliği içinde kendisini rahatça ifade edebileceği bir ortam bulur. Sanat terapisti de, çocuğun yanında, onu yüreklendiren, çocuğu dış dünyaya açan bir kılavuz olarak işlev görür.
Sanat yoluyla otizm sprektrumunun yarattığı güçlüklerden uzaklaşabilen çocuk için, eğitimin diğer basamaklarını daha rahat çıkabileceği bir yol açılmış olur.

Sanat etkinlikleri sırasında, çocuğunuzla gerçek zamanlı ve içten bir paylaşım anı yakalarsınız. Çocuk, sanat etkinliği içinde kendisini rahatça ifade edebileceği bir ortam bulur.